HAFTANIN ALBÜMLERİ: 7-11 TEMMUZ



WET LEG - MOISTURIZER

2021 yazında 'Chaise Longue' şarkılarıyla hayatımıza girip, 2022 baharında gelen ilk albümle indie gönüllerde taht kuran Wet Leg, yeni albüm 'Moisturizer’la karşımızda.

Bu kez odakta aşk var ve grup artık "daha ciddi" meselelere el atsa da alaycı üsluplarından da vazgeçmiş değiller. Yeni albümle beraber saçları pembeye dönen Rhian Teasdale, ‘Pond Song’da; “Hiç bu kadar derin aşık olmamıştım” diyor, ‘CPR’da ise; “Is it love or suicide? Is it love or suicide?” dizelerini tekrarlayarak, aşkı intihar gibi yoğun hissettiren bir tutkuya dönüştürüyor.

İkinci albümde de kendilerini Dan Carey’ye teslim eden grup, hem duygusal hem de müzikal anlamda yelpazesini genişletirken; hâlâ ham, canlı ve enerjik kalmayı başarıyor. Gitarlar çiğ, baslar kalın, synth’ler ise yerinde kullanılıyor.



GWENNO - UTOPIA

Galli sanatçı Gwenno Saunders, dördüncü albümü 'Utopia’ ile soro kariyerinde parıldamaya devam ediyor. Mercury Prize’a aday gösterilen 2022 tarihli Tresor albümünün ardından gelen Utopia, Gwenno’nun şimdiye kadar yaptığı en kişisel işlerden biri olmaya aday.

Bu kez ağırlıklı olarak İngilizce yazılan albüm, Gwenno’nun yetişkinlik yıllarını — Las Vegas’ta Lord Of The Dance turneleriyle başlayan, eski grubu The Pipettes dönemini kapsayan ve 2011’de Galler’e dönerek solo kariyerine yöneldiği yaratıcı dönüşümünü — 10 şarkılık bir hikâyeye dönüştürüyor.

Albümle birlikte çıkan ilk tekli 'Dancing On Volcanoes'; hem dansa, hem hafızaya, hem de gecenin duygusuna yazılmış bir şarkı. Gwenno, şarkının ilhamlarını şöyle anlatıyor: “Jarvis Cocker’ın sahnede yalnızca bir kalça hareketiyle verdiği kayıp hissi… Cardiff’te sabaha kadar süren danslar… Pet Shop Boys’un modern hayata dair nokta atışı tespitleri… Johnny Marr’ın gitarındaki Kelt ruhu… hepsi burada.”

Albümdeki diğer şarkı adları da dikkat çekici: ‘London 1757’, ‘Hireth’ (Korniş dilinde ‘özlem’ anlamına geliyor), ‘The Devil’ ve ‘St Ives New School’ gibi başlıklar, hem tarihsel hem de duygusal çağrışımlarla dolu bir evren sunuyor.



KOKOROKO - TUFF TIMES NEVER LAST

Londra çıkışlı afrobeat/jazz kolektifi Kokoroko, ikinci albümleri 'Tuff Times Never Last' ile yeniden aramızda. Brownswood Recordings aracılığıyla piyasaya sürülen albüm, yaşamın ikilemlerini kucaklayan, neşeli ve umut dolu 11 kayıttan oluşan bir koleksiyon sunuyor.

Albüm; birliktelik, komünite, şehvet, çocukluk, kayıp ve en çok da direnç temaları etrafında şekilleniyor. Grup üyelerinden Onome Edgeworth, albümün ismini bir sosyal medya meme’inden aldıklarını söylüyor: “Aslında doğru! Kutlamaların ve sevincin çoğu, zorluklardan doğuyor. Şarkıları yazarken bu gerçek kendiliğinden ortaya çıktı.”

Albümün kapak görseli; The Cut, Apple Music, DICE ve Soho House gibi oluşumlarla çalışmış olan Luci Pina imzası taşıyor. Görselde; yazlık Londra atmosferi, kalabalık bir dinleyici topluluğu ve müzisyenler arasında kurulan bağ öne çıkıyor. Grubun diğer kurucusu Sheila Maurice-Grey, bu konsepti “birlikte olma hissi ve Londra yazı” olarak ifade ediyor.

Müzikal yönden bakınca ise; Kokoroko’nun köklü afrobeat jazz kimliği korunurken, bu albümle birlikte grup sesini daha da genişletiyor. Albümde 80’ler İngiliz R&B’sinden neo-soul’a, West African disko’dan lovers rock’a, bossa nova ve funk’a uzanan bir ses yelpazesi mevcut. Loose Ends, Common, Sly & Robbie, William Onyeabor ve Patrice Rushen gibi isimlerden ilham alan bu tınılar, grubu özgürleştiren bir evrimin izlerini taşıyor.



BARRY CAN'T SWIM - LONER

Son iki yılın en hızlı yükselen İngiliz elektronik müzik projelerinden biri haline gelen İskoçya kökenli Barry Can’t Swim (Joshua Mainnie), ikinci albümü ‘Loner’ ile bu fırtınalı dönemi sindiriyor ve derin korkularıyla yüzleşiyor.

Albümün açılış şarkısı ‘The Person You’d Like To Be’, “değişim dışında hiçbir şey kalıcı değil” diyen mekanik bir sesle açılıyor. Bu cümle; şöhretin, turnelerin ve artan beklentilerin arasında şekillenen albümün ruh halini özetliyor.

İlk albümü ‘When Will We Land?’i 2023 sonunda Ninja Tune etiketiyle yayınlayan Mainnie; Glastonbury’de Park Stage’i kapattı, Rolling Stone UK kapağına çıktı, üç gece üst üste Brixton Academy’yi doldurdu ve bu yaz All Points East’te headliner olarak duyuruldu. Tüm bu hızlı yükselişin ardından, Loner albümünde sahne ışıklarının ardındaki yalnızlığı ve içsel sorgulamayı işliyor. 

 

PAYLAŞ :